8/31/2013

En Doğru Şeker: Sıfır Şeker



Sıfır şeker derken, ‘zero’ markalı gazlı içeceklerde olduğu gibi yapay tadlandırıcılar içeren ürünlerden değil, şekerin hayatımızdan tamamen çıkmasını destekleyen girişimlerden bahsetmek istiyorum.

En doğal yiyeceklerin bile katkı maddeleri ile doldurulduğu, her gıdanın yapay versiyonunun üretildiği günümüzde, uzun ve sağlıklı bir hayat için yediklerimiz konusunda bilinçlenmek şart. Çünkü insanlar sağlığını kaybederken kazanan o kadar sektör var ki! Aspartam savunucularından kanser ilacı üreticilerine kadar giden uzun bir liste, kazançlarını mümkün olan en yüksek seviyelere çıkarmak için daha fazla insanın sağlık savaşı vermesini tercih ediyor.

Kaybolan sağlığımız üzerinden para kazanan bu kuruluşlara inat, obezite, şeker hastalığı, kalp hastalıkları, ve kanser de dahl olmak üzere birçok rahatsızlığın ortak noktası olan şekerden vazgeçmek için birkaç önerim var. Gelin yakından bakalım..

Doktorlar, sağlıklı bir yaşam için şekerin sigara gibi istikrarlı ve kararlı bir şekilde bırakılmasını öneriyor. Çünkü yaşam tarzınız ve beslenmenizde yapacağınız birkaç değişiklikle bugün milyonlarca insanı etkileyen tehlikeli hastalıkların çoğundan kurtulmak mümkün. Sağlığınız için atacağınız en etkili adım kanser hücrelerini besleyerek çoğalmalarını sağlayan standart, rafine, küp, kristal, rafine ve kahverengi şeker dahil olmak üzere tüm şekeri hemen kesmek ve bundan sonraki öğünlerinizi mevsime uygun meyve ve sebzeler çerçevesinde düzenlemek. Ancak bu noktada şunu hatırlatmakta yarar var: Meyveler iyi bir lif ve vitamin kaynağı olmalarının yanında şeker içerdiklerinden, tüketilen miktarı abartmamak gerekir. Bu doğrultuda, farklı meyvelerden oluşacak şekilde günde bir-iki porsiyon meyve yenilebilir. Öte yandan, saf şeker olan meyve sularından her zaman uzak durmakta yarar var.

Şekeri azaltmak veya tam anlamı ile hayatımızdan çıkarmak için öncelikle bu zehrin hangi ürünlerle vücudumuza girdiğini öğrenmemiz gerekir. Bunun için yiyecek detektifi olmaya hazırlanın! Yiyeceklerin içerdiği şeker ve benzeri katkı maddelerini öğrenmenin tek yolu paket üzerlerindeki etiketleri dikkatli bir şekilde incelemek. Bu yolculukta okudukça öğrenecek, öğrendikçe şeker ve karbonhidrata olan yatkınlığınızı tetikleyen yapay tatlandırıcılardan uzak durabileceksiniz. Etiketler üzerinde belirtilen toplam şeker miktarının dörtte biri, bir çay kaşığı şekere denk gelir. Bu hesabı düzenli bir şekilde tükettiğiniz tüm gıdalara yapın, her gün farketmeden onlarca kaşık şeker tükettiğinizi göreceksiniz!

Büyüklerimizin faydalı olduğunu düşünerek geçmişte çocuklarına şekerli su ve şekerli süt gibi ürünleri vermesi ile bünyemizde daha da bağımlılık yaratan şekere aslında vücudumuzun hiç ihtiyacı olmadığı bilinci ile yola çıkmalıyız. Çünkü vücudumuz, kendi şekerini yakıt olarak üretebilme potansiyeline sahip. Yağsız veya şekersiz olarak tabir edilen ve özellikle diyet yapanların tercih ettiği yiyevek ve içeceklerin, şekerin normal halinden çok daha zararlı olan farklı türleri ile yüklenmiş olduğunu unutmayın. Yiyecek alışverişine çıktığınız zaman alışveriş sepetinizi taze sebze ve meyvelerden ne kadar farklı renklerle doldurursanız o kadar sağlıklı ve dengeli bir beslenme şekli oluşturursunuz.

Bugüne kadar şekerli tüketmeye alıştığınız tüm besinleri şekersiz tüketmenin yollarını araştırın. Örneğin, çaya şeker yerine tarçın veya karanfil ekleyerek hem lezzet ve güzel bir koku elde edebilir, hem de kan şekerinizi dengeleyebilirsiniz. ‘Sağlıklı’ olarak nitelendirilen kahverengi ve ham şeker hikayelerine inanmayın çünkü vücudunuz için bunların hepsi zehirdir! Ekmek, simit, ve makarna gibi işlenmiş karbonhidrat içeren yiyeceklerin tüketimini mümkün oldukça azaltın. Çünkü bu ürünler, tüketildikleri andan itibaren vücutta şekere dönüşen ve daha sonra yağ olarak depolanan un ve benzeri malzemeler içeriyor.

Gazlı şekerli içecekler ve meyve suları yerine her zaman suyu tercih edin. Eğer bunlardan hemen vazgeçemiyorsanız su ile karıştırarak toplam alacağınız şeker miktarını biraz olsun azaltın. Kek, pasta, biskuvi gibi gıdaları ya hemen ya da istikrarlı bir şekilde azaltarak hayatınızdan çıkarın. Evde yapacağınız yemek tariflerinde şeker bulunyorsa şekeri yarı miktarda azaltarak deneyin, çoğu zaman iyi bir netice alacağınızı göreceksiniz. Kahvaltıda organik kepekli mısır gevreklerini ve vazgeçemiyorsanız tam buğday unundan yapılmış ekmekleri tercih edin.

Çünkü, mutlu olsunlar diye küçücük çocukların ellerine tutuşturulan türlü yapay madde içeren şekerlemelerden kocaman kola şişelerine kadar şeker konusundaki tavrımızı değiştirmenin zamanı geldi ve geçiyor bile!


Çise Ünlüer (1 Eylül 2013)
ciseunluer@gmail.com

0 yorum :

Post a Comment

 
YEŞİLE DÖNÜŞ | ÇİSE ÜNLÜER | GREEN IT